Anatolian Heritage, 2016 yılında müzikal yolculuğuna çıkan bir etno-elektronik müzik topluluğu. Burak Keleş (burockstar) ve Mehmet Haraç tarafından kurulan grup, zamanla birçok konser vererek kendini müzik sahnesinde kanıtlamayı başardı. 2021 yılı itibariyle ilk kayıtlarını dinleyicileriyle buluşturan grup; doğu ile batının, geleneksel ile modernin buluştuğu bir ses dünyası yaratıyor.
Anatolian Heritage, Anadolu halk müziği ile Orta Doğu’nun mistik ezgilerini elektronik müzik, EDM, techno, rock ve metal gibi farklı türlerle harmanlayarak, eşsiz bir müzikal dil oluşturuyor. Grubun dördüncü çalışması “Derrule”, müzikal birikimlerinin ve yaratıcı vizyonlarının ne denli olgunlaştığını gözler önüne seriyor. Bu teklide Anatolian Heritage, Anadolu’nun kuzey kesimlerinden bir Lazca halk şarkısını modern elektronik altyapılarla yeniden şekillendirerek, geleneksel melodilerin çağdaş bir yorumunu sunuyor. Eser, enstrümantal yapısı ile dikkat çekiyor; anonim bir halk şarkısının derin tınıları, elektronik müziğin gücüyle birleşerek etkileyici bir atmosfer yaratıyor.
gelenekselliği ve moderniteyi buluşturuyor
“Derrule” eserinde en dikkat çekici öğe ise parçanın 5/4’lük ölçüsü. Genellikle dans müziğiyle özdeşleşen 4/4’lük yapıya meydan okuyan bu ritmik doku, bir yandan Anadolu’nun geleneksel müziğine, diğer yandan elektronik müziğin enerjik yapısına hizmet ediyor. Parça, zaman zaman kesintiye uğramadan ilerleyen bir EDM enerjisi sunarken; bir yandan da bu ritmik özgünlük, dinleyiciyi sürekli bir hareketin içinde tutuyor. Buradaki denge, hem gelenekselliği hem de moderniteyi buluşturan bir anlatıma işaret ediyor.

dinleyiciyi adeta bir duygusal fırtınanın içine çekiyor
Gitarın rolü, bu eserin benzersizliğini pekiştiren önemli bir unsur olarak dikkat çekiyor. Burak Keleş’in gitar icrası, bu kez daha agresif ve sert bir metal estetiğiyle şekilleniyor. Metal müzikten alınan hırçın riffler esere yoğun bir enerji katarken, aynı zamanda parçanın karanlık ve güçlü atmosferine hizmet ediyor. Gitarın sertliği, elektronik altyapı ile birleşerek, dinleyiciyi adeta bir duygusal fırtınanın içine çekiyor. Saksafon ise eserin naif ve sakin yönünü temsil ediyor. Mehmet Haraç’ın saksafon çalımları, yumuşak ve sade bir jazz havası yaratırken; eserin sonunda ortaya çıkan duaçlama (prayer-like) solo, dinleyiciyi mistik bir yolculuğa çıkarıyor. Bu solo, adeta bir trans hali yaratıyor ve müzikal yapının duygusal yoğunluğunu zirveye taşıyor.
BİR MÜHENDİSLİK HARİKASI
Müzikal anlamda, Anatolian Heritage’in tüm bu katmanları bir arada sunma becerisi, Burak Keleş’in prodüksiyon gücünü ve ses mühendisliğini gösteriyor. Keleş, grup üyeliğinin yanı sıra bu çalışmanın yapımcılığını üstleniyor; kayıtlar, ses tasarımları, miksaj ve mastering gibi süreçlerin her birinde imzası bulunuyor. Her bir sesin titizlikle şekillendirildiği, derinlemesine bir mühendislik harikası olan bu tekli, hem elektronik müzik hem de geleneksel öğelerin en iyi şekilde harmanlandığı bir yapı ortaya koyuyor.
MÜZİKTEKİ SINIRLARI ZORLAYAN BİR DENEYİM
Sonuç olarak, Anatolian Heritage’in dördüncü çalışması “Derrule” sadece bir müzikal eser değil, kültürel ve estetik bir yolculuk sunuyor. Bu tekli, Anadolu’nun derin köklerinden çıkan bir hikayeyi, modern dünyanın hızlı temposu ile birleştirirken, müzikteki sınırları zorlayan bir deneyim sunuyor. Elektronik müzikle iç içe geçmiş geleneksel tınılar, dinleyicisini hem ruhsal hem de bedensel olarak etkileyen bir bütünlük yaratıyor.
