Betül Tatar: Eserlerim aracılığı ile görünmeyeni görünür kılmayı hedefliyorum

Yazar: Haldun Aytı

Çocuk yaşlarından itibaren resim ile iç içe olan ve özellikle son dönemde eserleri yurt dışında da ilgi gören genç ressam Betül Tatar, İstanbul Sanat Dergisi sayfalarına konuk oldu. Eserleri aracılığı ile görünmeyeni görünür kılmayı, izleyicide bir his yaratarak ruhlarına dokunmayı hedefleyen Tatar, yaratım sürecinde sadece sezgisel bir itilim hissettiğini ve eser bitene dek tanımlayamadığı bir dürtünün fırçasını yönlendirdiğini belirtti.

Betül Tatar
Betül Tatar

Renklere, boyalara ve resme olan merakınız ne zaman başladı?

Resim sanatına olan merakım, henüz küçük bir çocukken başladı. Kendimi bildim bileli her fırsatta resim yapardım. Okulda ders her ne olursa olsun, kendimi resim yaparken bulurdum. Hatta bu sebeple öğretmenlerim tarafından uyarıldığım olmuştur. Özetle, küçük yaşlarımdan itibaren hayat yolumda resim sanatının önemli rol oynayacağını biliyordum.

Bu konuda ailenizden başka sizi destekleyen oldu mu?

Ailem her zaman sanatımı ve çabamı desteklediler. Onun haricinde, ilkokul ve lise yıllarımdaki bazı vizyoner öğretmenlerim sanat yönümü desteklediler.

Renkler size ne anlatıyor? Duygularınızı ve yapmak istediklerinizi tuvale özgürce yansıtabiliyor musunuz?

Bir benzetme ile anlatmam gerekirse; renkler, eserime başlarken kalbimde çalan şarkıyı aktarabilmek için kullandığım notalardır. Zaten o şarkının içine dâhil olabilmek için özgür olmak gerekir.

Nasıl bir çalışma ortamı tercih ediyorsunuz? Canlı model çalışması yapıyor musunuz?

Bana ilham veren her şey, çalışma alanıma dâhil olabilir; bazen müzik, bazen doğayla iç içe olmak, bazen bir rüya… Zihnimdeki portreyi resmetmeyi tercih ettiğim için canlı model ile çalışmıyorum. Tek bir şeye bağlı kalmaktansa, özgürce o anın akışı ile yaratım yapmayı tercih ediyorum.

İdolünüz var mı? Varsa kim?

İdolüm, kendini gerçekleştirmiş bir ben olurdu. Eğer soru en beğendiğim ressam olsaydı; cevabım, özgün tarzından ötürü Salvador Dalí olurdu.

Daha çok kadın figürleri, kadın yüzleri ve bazen de mask benzeri resimlere yönelmenizin sebebi var mı?

Sanatımın evreleri oldu. Sorunuz kapsamına dâhil eserler, kendi dişil yanımı maskelediğim dönemde ürettiklerim… Sebebi ise yaşamımda ortaya koyamadığım dişil enerjimi, sanat ile dışa vurmaktı.

Betül Tatar
Betül Tatar, “Gün Doğumunda Aşk”, (Love at Sunrise), 2019, Duralit üzerine karışık teknik, 55×40 cm.

Kimin resmini ya da hangi olayı mesaj anlamında resmetmek isterdiniz?

Herhangi birini veya olayı resmetmekten ziyade; aktarmak istediğim mesaj, kendi içime ayna tutarak resmettiklerimin, izleyicilerin de kendi iç dünyasına bakmaları ve eserlerimde kendilerinden bir şeyler görmeleri olurdu.

Resimlerinizin Avrupa’da ve Amerika’da çok ilgi gördüğünü biliyoruz. Bu nasıl başladı, anlatır mısınız?

Betül Tatar
Betül Tatar, “Kristal Gün Doğumu”, (Crystal Sunrise), 2022, Tuval üzerine akrilik boya, 35×50 cm.

Hayat yolumda profesyonel anlamda ressam olarak ilerlemeye karar verdiğimde, bunun için en uygun platform olduğunu düşündüğüm, sanat eserleri ve el yapımı ürünlerin satıldığı Amerika merkezli bir satış sitesinde eserlerimi sergilemeye başladım. Bu vesile ile sanatsever kişilere ulaşarak, 18 yaşımdayken site üzerinden ilk sanat eseri satışımı Amerika’ya gerçekleştirdim. Ve 8 yıldır bu şekilde ilerliyorum.

Bir cevabınızda rüyaların sanatınıza ilham olmasından bahsettiniz. Bunu biraz detaylandırabilir misiniz?

Rüyalar, ruhsal âleme açılan kapıdır. Kimi rüyalarımın ardından, o rüyayı resmetmem gerektiğini içsel olarak biliyorum, çünkü o tesir aktarılmak istiyor. Özellikle son ürettiğim eserlerden biri olan “Crystal Sunrise”, hayatımda hâlâ içinde olduğum bir rüyanın yalnızca tek bir karesi.

Yaratım süreciniz hakkında ne söylemek istersiniz?

Çoğunlukla zihnimde herhangi bir tasarı ile tuval karşısına geçmem. Sadece sezgisel bir itilim hissederim ve eser bitene dek tanımlayamadığım bir dürtü fırçamı yönlendirir. Eser tamamlandığında ise kendimi dahi sonuca şaşırırken bulurum.

Birden fazla eserinizde Antik Mısır figürleri resmettiğinizi görüyorum. Bunun özel bir sebebi var mı?

Her anlamda sembolik ve özgün olduğunu düşündüğüm Antik Mısır dönemine, çocukluğumdan bu yana merak ve tanımlayamadığım bir aidiyet duygusu hissediyorum. Bu sebeple hissettiklerimi sanatıma yansıtıyorum.

Ürettiğiniz hangi eserin içinde olmayı arzu ederdiniz?

“Crystal Sunrise” adlı eserimin içinde olmayı arzu ederdim ve bir başka bakış açısıyla zaten o eserin içindeyim.

Son olarak, sanatınız ile alakalı yapmayı hedefledikleriniz nelerdir?

Eserlerim aracılığı ile görünmeyeni görünür kılmayı, eserlerimin izleyicide bir his yaratarak ruhlarına dokunmasını ve bu etki sayesinde sanatımın daha fazla insana ulaşmasını hedefliyorum.

istanbul sanat dergisi

İlgili Haberler

Yorum Bırak