Yenilenen Arkeoloji Müzesi’ni Gördünüz mü?

Yazar: Elif Türkoğlu

Yaşadığımız dünyanın özellikle son iki bin yıllık tarihi için önemli bir hafıza olan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin yenilenmiş halini görmeyenleri mutlaka görmeleri konusunda tavsiyemizi yeniliyoruz.

Fotoğraf editörümüz Emin Küçükserim önceki gün müzeyi ikinci kez gezdi ve harika fotoğraflar çekti. İzlenimleri de oldu tabi. Hepsini İstanbul Sanat Dergisi’nin yeni sayısında paylaşacağız.

BİR GÜN YETMEZ

Küçükserim’in bu konuda bir de tavsiyesi oldu. ”Eğer anlayarak, özümseyerek gezmek istiyorsanız bunun için 2-3 gün ayırmanız ve bölüm bölüm gezmelisiniz” diyor.

İşte onun gözlemleri: “İstanbul Arkeoloji Müzesi dün en çok zaman geçirdiğim mekan oldu.  Aslında doya doya dolaşmak için 1 günün kesinlikle  yetmeyeceğine buradan değinmek isterim. Yeni düzenlemesi oldukça modern ve çekici olmuş. Tek sıkıntı açık olan eserleri insanların ellemesi. Video gösterileri, ışıklandırmalar ilgi çekici. Önemli lahitlerin olduğu bölüm kapalı, tadilattaymış. Neyse ki Büyük İskender’in lahitini görebildim. Son gittiğimde o da kapalıydı. Lahit çok muazzam bir eser. Üzerindeki çalışmalara hayran kalıyorsunuz. O zamanda bu kadar incelik ve detay inanılmaz…”

İstanbul Arkeoloji Müzesi Hakkında:

İstanbul Arkeoloji Müzesi, 19. yüzyılın sonlarında Osman Hamdi Bey tarafından kurulan bir arkeoloji heyeti tarafından toplanan eserlerin sergilenmesi amacıyla 1891 yılında açılmıştır. Müze, Topkapı Sarayı’nın yakınında, Gülhane Parkı’nda yer alan orijinal Osmanlı dönemi binasında bulunmaktadır.

Müzenin ana binası, mimar Alexandre Vallaury tarafından tasarlanmış ve Neo-klasik tarzda inşa edilmiştir. Binanın dış cephesinde, sütunlar, kemerler ve frizler gibi klasik mimari öğeler dikkat çeker. İç mekanlar ise geniş galeriler, merdivenler ve görkemli avizelerle süslenmiştir.

İstanbul Arkeoloji Müzesi, üç ayrı bölümden oluşur:

  1. Arkeoloji Müzesi: Bu bölüm, Mezopotamya, Anadolu, Eski Mısır, Yunan ve Roma medeniyetlerine ait eserleri sergiler. Burada, antik çağlardan kalma büyüleyici heykeller, sikkeler, seramikler ve diğer arkeolojik buluntular yer alır. Bunlar arasında İstanbul’un sembolü haline gelen “Alexander Sarcophagus” gibi önemli eserler bulunur.
  2. Antik Yakın Doğu Müzesi: Bu bölüm, Mezopotamya, Sümer, Asur, Babil ve Pers medeniyetlerine ait eserlere odaklanır. Ziyaretçiler, antik yazılı tabletler, sikke koleksiyonları, taş kabartmalar ve antik Mezopotamya’nın diğer önemli kalıntıları gibi nadir ve değerli eserleri görebilir.
  3. Eski Şark Eserleri Müzesi: Bu bölüm, İslam sanatı ve kültürüne odaklanır. Burada, Osmanlı dönemine ait el yazmaları, minyatürler, hat sanatı örnekleri, cam işleri ve halılar gibi eserler sergilenir. Ayrıca, İstanbul’un fethi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihine ilişkin önemli belgeler de burada bulunur.

İstanbul Arkeoloji Müzesi, zengin koleksiyonu ve çeşitli medeniyetlere ait eserlerin bir araya getirilmesiyle kültürel ve tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir. Müze, ziyaretçilerine antik çağlardan günümüze uzanan bir yolculuk deneyimi sunar ve İstanbul’un zengin kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.

istanbul sanat dergisi

İlgili Haberler

Yorum Bırak